İnsan ve İletişim

İnsan ve İletişim

       İletişim ilk insan ile başlamış olup günümüz dünyasına kadar insanoğlunun hayatında olmazsa olmaz bir yer almıştır. Her dönem farklı şekillerde olsa da insanoğlu kendi arasında ki etkileşimi ve iletişimi bir şekilde gerçekleştirmeyi başarmıştır. İlkel çağlarda sözsüz iletişim şekli ile başlamış olup zaman ve teknolojinin gelişmesi ile güncel zamanımıza çeşitli şekillerde ulaşmıştır.

İnsan sosyal bir varlıktır. Kişilerin ailesiyle, sosyal çevreyle sağlıklı ve mutlu zaman geçirmesi sağlıklı bir iletişim ile sağlanılabilir. Sağlıksız iletişim şekline sahip ilişkilere daha olumsuz duygu durumları ve davranışlar oluşabilmektedir. Buda ilişkilerin sonlanmasına, kavga, şiddet, ailede boşanma gibi birçok olumsuz sonuca zemin hazırlamaktadır. Peki iletişim nedir, sağlıklı iletişim nasıl gerçekleşir bunu açıklamaya çalışalım.

“İletişim”; kişiler arası duygu, düşünce, ve akla gelebilecek her türlü ifadenin bir kişiden başka bir kişiye ifade edilmesi diyebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu; mesajı gönderen bir kişi ve mesajı alan bir kişi olduğu yani çift taraflı gerçekleşmesidir. “Sağlık iletişim” ise kişinin aktarmak istediğini karşı tarafa doğru şekilde aktarması, yani mesajı alan kişinin doğru şekilde anlamasıdır. Sağlıklı iletişimde karşılıklı saygı, empatik yaklaşım vardır.

Günümüzde medya kanallarındaki ilişkileri, aile ortamlarını, ofis ortamındaki iş arkadaşlıkları arasında veya ikili ilişkileri incelediğimizde iletişimin oldukça bozulmuş durumda olduğu görülmektedir. Jest ve mimik gibi sözsüz iletişim hareketleri yerini şiddet içeren hareketlere bırakmış durumda. Verilmesi gereken mesaj ifade edilirken mesajı alması gereken kişi karşı tarafı dinlemedi, aksine kendi düşüncesini ifade etmek için sürekli konuşma çabasına girdiği görülmektedir.

İletişimin sağlıklı olabilmesi için, etkili dinleme, karşıya değer verme gibi beceriler kazanmalıyız. Karşımızda ki kişi kim, ne söylemeye çalışıyor gibi soruları kendimize sormalıyız. Cevabı; iş arkadaşımız, anne-baba veya kardeşimiz, değerli bir dostumu veya yoldan geçen tanımadığımız biri olacak. Peki hayatınızdaki bu kişiler değerli kişiler ise neden söylemek istediği şeyler değersizmiş gibi hareket ederiz.

Sağlıksız iletişim şeklinde etkin dinleme yerine yüksek sesle cevap verme, empatik yaklaşım yerine kendi düşüncesini karşı tarafa kabul ettirmek gibi yaklaşımlar söz konusudur. Örneğin bir ailede anne-baba çocuklarının ne istediğini ne demeye çalıştığını dinlemeden onun yerine karar verip ona isteksiz şekilde yaptırmaya çalışmaktadır.  Farklı bir örnekte aynı ortamda çalışan iki kişinin iletişim şeklini incelediğimizde ‘sen dili’ kullanarak daha çok yargılayıcı ve eleştiri şeklinde olduğunu fark ediyoruz. Bu sağlıksız iletişim şekli sonucu olumsuz olan sonuçlar doğurabilir.

Gündelik hayatta etkileşim halinde olduğumuz kişileri gerçekten dinlediğimiz zaman, birçok sorunun üstesinden gelebiliriz. İletişim esnasında eleştirmek ve yargılamak yerine kabul edici, ‘sen dili’ yerine ‘ben dili’ni kullandığımız zaman daha sağlıklı etkileşimler olduğunu göreceksiniz.  Bu şekilde toplumsal daha huzurlu yaşadığını, insanların birbirleri ile anlaşabildiği bir ortam hazırlayabiliriz.

Yunus Emre ne güzel söylemiş:

Söz ola kese savaşı

Söz ola kestire başı

Söz ola ağulu aşı

Bal ile yağ ede bir söz.